Şarap etiketleri ülkeden ülkeye malesef aynı standartta üretilmezler. Bir Fransız şarabının etiketiyle Alman şarabının etiketi arasında bilgilerin yeri ya da içeriği bakımından farklılıklar gözlersiniz. Örneğin Fransız ve İtalyan şaraplarının birçoğunda şarabın hangi üzümden üretildiği bilgisi bulunmaz. Bu ülkelerde şarap tüketicisi, bölge (appellation) ve üzümün toplandığı yılı (vintage) bilerek karar verir şarabın kalitesine. Zaten ülkede bulunan kontrol sistemleri hangi bölgenin hangi üzümlerinin kullanılacağı konusunda regulasyonlar getirmiştir. Bu yazımda size Alman, Fransız ve Amerika üretimi şarap etiketlerinden örnekler veriyorum. Format ve içerikteki farklılıklar ilginizi çekecektir.
Etiketlerde öncelikle şarap üreticisinin ismini ya da o şarabın ticari markasını görürsünüz. (Name of Wine) Burada elegant isimler büyük fontlarla 'chateau' gibi kulağa eski, soylu kavramlarını çağrıştıran kelimeler ya da o bölgenin en meşhur bağının ismini kullanıldığını görürüsünüz. Son zamanlarda şarabın genç kitlelere hitap etmesini isteyen üreticiler daha modern isimler de kullanmaya başladılar. Avustralya kökenli 'Yellow Tail' markası buna örnek verilebilir. Bir şarap etiketinin üstünde 'Chateau' kelimesini görüyor olmanın birçok kişiye türkçede 'şato' kelimesinden dolayı bir tarihi yapı ve mistisizm çağrıştırdığını duymuştum. Fransa'da Chateau kelimesi gerçekten de eski ve büyükçe bağ evleri için hala kullanılan bir kelime. Ancak şarap terminolojisinde Chateau kelimesi bir bina olduğu anlamına gelmemeli. Birçok bağ geçmişteki hikayeleri ile ilgili olsa gerek 'Chateau' kelimesini kullanan etiketlerle şarap üretiyor. Bordeaux bölgesinin neredeyse tüm şaraplarında 'Chateau' kelimesi çarpar göze. Ama bu da sizi yanıltmasın, artık kimi Avustralya ve Amerika şaraplarında bile şato etiketleri görmek mümkün. Kısacası bu işin de bir sistemi kalmamış. Kısacası etikette gördüğünüz bu marka, eğer bilip güvendiğiniz bir marka değilse size kalite hakkında çok birşey söylemez.
Etiket üstündeki önemli bir kısım Appellation dediğimiz, şarabın hangi bölgede üretildiğini gösteren kısımdır.Bu bilgi üzümün toplandığı tarih bilgisiyle birlikte değerlendirilmelidir. (Vintage) Bu tarihin şişeleme tarihinden cok önce olabileceği unutulmamalıdır. Ne kadar spesifik bir orijin belirtileceği üreticiye kalmış bir konudur. Appellation büyük bir bölge olabileceği gibi (Şili, Arjantin gibi) küçük, birkaç hektarlık bir alanı da işaret ediyor olabilir. Şarapçılık konusunda gelişmiş ülkelerde Appellation ve Vintage bilgisinin kalite sınıflandırmalarına dönüştüren tablolar mevcuttur. Bu tip tablolardan yararlanmak için haliyle adı geçen bölgenin coğrafi olarak neresi olduğunu bilmek gerekir. Özellikle yıllar arasında iklim farkları yaşanmışsa, aynı bölgenin aynı üzümden yapılmış şarabında yıllar arasında büyük kalite farklılıkları olacaktır.Tarihin önemli olmayacağı iki konudan bahsetmek isterim burada. Portekizin ünlü şarabı Porto, sadece süper kalite vermiş yılların üzümlerinden şişelenir, dolayısıyla Porto etiketinde tarihle ilgilenmek anlamlı değildir. Bir de şampanya genellikle, çeşitli yılların kupajıdır ki, burada da tarih önemli degildir.
Üzüm çeşidi (variety), etikette herzaman olmayan ama olduğu zaman şarabın tadı hakkında fikir verebilen bir bilgidir. Özellikle belirli üzümlerin belirli coğrafyalarda yarattığı lezzete aşinaysanız bu bilgi önemli olacaktır. Bir de üzümün doğal tatlılığını nitelemek için türk şaraplarında sek (dry), dömisek (half dry) gibi ibareler bulabilirsiniz. Sek şaraplar en buruk, ekşiye çalan tatları ifade eder. Dömisekler ise daha doğal tatlı üzümlerden yapılır ve burukluğu daha azdır.
Üzümün olgunluğu ya da kalitesi konusunda fikir verecek bilgiler de bulunabilir etiket üzerinde. Örneğin alman şaraplarında Kabinett en düşük kalite, Qualitetswein mit Pradikat' ibaresi en iyi kaliteyi simgeler. Etiketteki 'Cru' kelimesi birçok kişi için kalite çağrıştırır. Halbuki bu da bir yanılgı. Fransa'nın Bordeaux bölgesinde gerçekten de kalitesi yüksek şarabı çağrıştırmalı 'Cru' kelimesi. Ama örneğin İsviçrede hiçbir anlamı yoktur bu kelimenin. Ancak 'Premier Cru' ya da 'Grand Cru' kelimeleri fransız şaraplarının hepsinde A.C. tarafından kalitesi tescillenmiş şarap anlamına gelir.
Şarabı şişeleyen ve üreten konusunda da bilgiler olur etiketlerde. Bağın sahibi, şarabın üreticisi ve şişeleyicisi farklı olabileceği gibi, aynı kişi de olabilir. Aslında bağ sahibinin üretici ve şişeleyeci olması bir prestij işaretidir ve etiketlerde belirtilir. İngilizce 'Estate Bottled', Fransızca ' "Mise en bouteille(s) au Chateau', Almanca 'Gutsabfullung' ibareleri üretici ve şişeleyicinin bağ sahibi olduğuna işaret eder.
adamın dibisin be...
YanıtlaSil