2 yıl önce Çanakkale'den geçip Gökçeada'ya gitmiştik annemle başbaşa. Çanakkale'de şöyle güzel bir balık yesek diye iç geçirdik ama çok sıradan bir mekan düştü şansımıza. Bilseymişim Yalova Restaurant diye bir balık efsanesinin hemen boğazın dibinde olduğunu, kaçırırmıydım o lezzetleri, annemle başbaşa yudumlanacak içkinin ve sohbetin tadını ?
Bu yaz dalış sporuna sardım çok. Öyle ya İstanbullu nerede dalar? Sarozda.. Kabatepe'ye ilk dalışa gittiğimizde akşamın saat dokuzunda açlıktan ölmek üzere feribota binip dalış hocamızın tavsiyesi olan Yalova restaurant'a yola çıktığımızda, mekan inşallah güzeldir diyordum içimden. Yoksa o açlıkla beni yarım saatlik feribota bindiren arkadaşlarımı sevgiyle (!) anacaktım. İyi ki sabırla geçmişiz boğazdan karşıya; o ilk tecrübeden sonra artık akşamın onu da olsa Yalova Restaurant'ta yenecek yemek diyen ben oluyorum. Yanıma bir kişi de bulsam o feribota biner, Yalova restaurant'a gider, o güzel mezelerin ve Çanakkale sahilinin keyfini çıkarırım aheste aheste.
Yalova Restaurant'a ulaşmak için Eceabat ya da Kilitbahir feribotlarından birine biniyorsunuz. Kilitbahir feribotunun indiği yerden 2 dakika, Eceabat feribotunun indiği yerden de 10 dakika mesafede, Çanakkale'de sahilde bir mekan burası. (Yalı Caddesi Gümrük Sokak No:7 Merkez,Çanakkale TürkiyeTelefon : +090 286 217 10 45 )Yazın bir başka keyifli oluyor bu yolculuk. Püfür püfür esen deniz yolculuğu sonrasında Yalova'nın önüne atılmış masalardan birine kurulup donatıyorsunuz masanızı ve sonra değmeyin keyfinize...
Yalova Restaurant için meyhane yazmışlar internette. Eminim öyledir ama bana sorarsanız daha bir balık restaurantı edası var burada. Meyhane demem için derinden çalan bir meyhane müziği, bir duman altı durum, rakı tokuşturan ve kısmen sarhoş olan masalar geliyor meyhane deyince benim gözümün önüne. Yalova Restaurant daha bir aile mekanı.. Burada çoluk çocuk gelmiş kalabalık masalar da görüyorsunuz, romantik bir yemek yemeye çalışan çiftler de. Bence mekanın ambiyansı, dekoru, binanın şekli şemali pek orjinal değil. Daha bir konsept yapılabilir.. Ancak lezzetler için aynı şeyi söylersem beni vururlar sanırım.
Restaurantın üst katında açık bir mutfak ve mutağın önündeki camekanda soğuk ve sıcak mezelerin sergilendiği bir camekan var. Benim en büyük zevkim oraya gidip vitrine yapışmak ve tadını bilmediğim tüm mezelerden söylemek. Nasıl olsa hiç kötü birşey çıkmıyor buradan. Deniz ürünlerinin hepsi adeta denizden o gün çıkmışçasına taze. Ara sıcaklar zerafetle hazırlanmış, pişmemiş halleri bile heyecanlandırıyor insanı. Bir ahtapot ızgara yapıyorlar, ağzınıza layık. Kalamar, karides gibi mezeleri hiç bahsetmiyorum. Midye dolma, sübye, kalamar, ahtapot ve karides salataları.. daha neleri saysam ki..Fiyatlara gelince, İstanbul fiyatlarına alışık siz sevgili arkadaşlara oldukça uygun, anadoludaki tipik lokanta fiyatlarına göre de pahalı kaçabilecek bir seviyede.
Yalova restaurant için çokşey yazabilirim. Bir de benim için çok özel anılar barındırıyor bu mekan. Dalış grubundaki can arkadaşlarımla gelip saatlerce karnımız ağırana kadar güldüğümüz muhabbetlerimiz oldu burada. Günün verdiği yorgunluğu ve yorucu dalışların midemizde açtığı boşluğu güle oynaya attığımız mekan burası. Bir de soğuk biraları yudumladık mı, artık biz Yalova'ya tutulmayalım da nereye tutulalım..
Bol balıklar, bol dalışlar.. sonrasında da Yalova ..
Bol balıklar, bol dalışlar.. sonrasında da Yalova ..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder