Efsaneyi anlattık ya, şimdi şimşek tanrısı Zeus'un oğlu, şarap tanrısı Dionysos'un içkisini yudumlarken daha mutlu hissedersiniz umarım. Mitoloji, tarih bir yana, şarap kültürü çok ama çok derin. Böylesi tarihten gelmesi, üzüm gibi çeşidi bol bir meyvanın tamamen doğal yollardan mayalanmasıyla üretilmesi, tadı, kokusu, bölgesi, toprağı, rengiyle çeşitte sınır tanımaması, meraklılarını tutkuyla kendine bağlayan bir içki. Kırmızı bir şarabın derin bir kadehe dökülürken çıkardığı kokuyu, kadehte dalgalanarak dinginleşmesini, tadım yapanın bardağı sallarken o şarabın bardakta dalgalanışını düşünüp te ağzı sulanmamak mümkün mü?
Ben şarap sevenlerdenim anlayacağınız gibi. Birçok yemekle sadece birkaç kadeh bile olsa kaliteli bir şarap yudumlayarak kendime iltifat etmeyi çok seviyorum. Şaraptan anlamak, doğru şarabı seçmek bir kült olmuş durumda gördüğüm kadarıyla. Bence en güzel şarap sizin sevdiğiniz, içerken keyif aldığınız şarap. Ağzınızda dolaştırırken o burukluğu hissedip ağız salgılarınızın arttığını duyduğunuz an sizi o şaraba bağlayan. Gerisi hikaye.. Tadını çok sevdiğiniz şarabın birkaç farklı yılını da içtiniz mi, işte artık biliyorsunuz sizin için en güzel şarabı. Ay o mu senin sevdiğin şarap diyenlere de hiç aldırmayın derim. Bu sizin zevkiniz. Farklı şarapları tatmak, tadın içindekini anlamaya çalışmak sizi şarap konusunda hassaslaştıracaktır. Bir süre sonra şarapların birbirden hangi yönleriyle ayrıldığını anlayacak kadar hassas tatma duyuları geliştireceksiniz.
İstanbul'da en güzel şarap alışverişi yapılacak mekan Kozyatağı civarındaki Metro market bana sorarsanız. Metro hem yurt dışından hem de yerli olacak şekilde her çeşit ve kalitede şarap getiriyor. Şarapları inceleyebileceğiniz, tattıkça hissettiklerinizi not alabileceğiniz bir katalog da sunuyorlar. Ben Metro'ya gittiğimde uzunca bir zamanımı şarap mahzenine ayırıyorum, almasam da incelemek için. Korumalı dolaplarda duran binlerce liralık şarapları incelemek harika oluyor..
Sizlere de bol şaraplı günler diliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder