17 Ağustos 2010 Salı

Naschmarkt - Viyana'daki Lezzet Durağınız

Çarşı pazar lafı açıldığında biz bayanlar yerimizde duramayız bilirsiniz. Ama bence öyle çarşı pazarlar var ki siz sayın beylerin de buraya adım attığında kanınız kaynar, cıvıl cıvıl ortamın, etraftaki tazecik lezzetli yiyecek ve içeceklerin, samimi tezgahtarların ve keyifle oturup şarabınızı yudumlarken etrafı seyredebileceğiniz bar sandalyelerinin üzerinizdeki etkisini inkar edemezsiniz. Naschmarkt böyle bir yer işte. Viyana'ya geldiğinizde asla uğramadan geçmemeniz gereken bir mekan.




Naschmarkt, Avusturya'da bulabileceğiniz tüm egzotik kültürlerin lezzet anlayışlarının Avusturya kültürüyle harmanlanmış olduğu bir mekan. Wienzeile üzerinde, Wien nehri boyunca kurulmuş bir pazar burası. Tarihine baktığımızda, binaltıyüzlü yıllardan beri burada bir pazarın kurulageldiğini okuyoruz. O zamanlar sadece süt ürünlerinin satıldığı bir pazarken şimdilerde her türlü sebze, meyve, ekmek, baharat, kuruyemiş, çiçek, balık, et ve daha ne isterseniz bulabileceğiniz şirin mi şirin bir yer haline gelmiş. Yaklaşık bir buçuk kilometre uzunluğunda bir pazar, tamamı tek bir koridordan ibaret. Bizlerin türk pazarlarından alışık olduğumuz labirent gibi yollar yok burada. Aynı koridordan giriyor, sağlı sollu dükkanlardan alışverişinizi yapıyor, bu dükkanların taze mamullerinin sunulduğu restoranlarda atıştırıyor sonra yine aynı koridordan geri dönüyorsunuz.


Bundan birkaç yıl önce Bratislava'da birkaç ay çalışmıştım. Bratislava Viyana'ya sadece bir saat mesafede ve her hafta sonu Viyana'ya gelir, şüphesiz Naschmarkt'a da uğrardık. O dönemde İbtissam isimli harika bir arkadaşım vardı, Faslı. Faslı deyince aklımıza ne gelir hepimiz biliriz ama bu kız afitap gibi hoş, Türkan Şoray'ın küçülmüş hali gibi bir hatundu. Şimdi bir Fransızla evlendi ve Paris'te yaşıyor ama konumuz bu değil:) Konu şu ki İbtissam'la ben Naschmarkt'ın hafta sonu müdavimleri olmuştuk. Onun Faslı tezgah sahipleriyle benimse Türk tezgah sahipleriyle kurduğumuz diyalog görmeye değerdi. Oturup ince belli bardakta demli çaylarımızı yudumlarken çevremizdekilerle laflar, Türkiye'den taze çipura, levrek getirmekle iftahar eden Türk tezgahtarlarla ahbap olurduk. Sonraları Viyana'ya daha az gelmeye başladım haliyle ve iş yemekleri için çok ideal olmayan Naschmarkt'a da yolum daha az düşer oldu. Ancak iki hafta önce bir Avusturyalı olan patronumun iki çocuğu ve yine üç çocuğu olan bir başka arkadaşı ve eşiyle birlikte bir Vietnam imbiss (fastfood) restoranında yediğimiz yemekle anılarım canlandı ve yazmaya karar verdim Naschmarkt'ı sizlere. Patronum da öyle seviyor ki burayı, tüm egzotik havasıyla burada olmaktan duyduğu keyfi birkaç defa dile getirdi.. (Bu arada patronumun eşi yunanlı ve kayınvalidesi eskiden İstanbul'da yaşamış, robert kolej mezunu bir yunanlı hanımefendisi.. Naschmarkt'a gelip türk tezgahtarlarla türkçe konuşmayı da çok seviyormuş duyduğuma göre)






Naschmarkt yukarıda da bahsettiğim gibi sadece bir pazar ve alışveriş mekanı olmakla kalmıyor, aynı zamanda da birçok restoran çeşitliliği sunuyor. Eğer samimi ve lezzetli bir akşam ya da öğlen yemeği yemek istiyorsanız, kalabalık ve gürültü sizi korkutmuyorsa, elegant restoranlar, kumaş peçeteler, mum ışığı aramıyorsanız, kolay ve fakat çok lezzetli birşeyler yemek istiyorsanız kesinlikle Naschmarkt'ı denemelisiniz. Burada rezervasyona gerek yok, gelip birkaç turladıktan sonra kararınızı verip sevdiğiniz bir yere girersiniz. Yazın gelmenin avantajı, yol üstüne atılmış masalarda oturan insanların tabaklarına bakıp gözünüze kestirebilmek. Akşam saatleri Naschmarkt'ta alışveriş saati bitiyor ve restoran saati açılıyor. İşte günün en keyifli anı. Üstelik te takım elbiseli, iş çıkışı burada birkaç kadeh şarapla atıştırmaya gelen insanlarla Viyana'yı gezmekte olan şortlu sandaletli insan grubunun karışımını görmek te ayrı bir zevk.



Naschmarkt çok eğlenceli. Sakın Viyana'ya gelip te buraya uğramadan yapmayın.. hatta gelir de canınız balık çekerse size tavsiyem Umar's Fisch.. Harika balık yapıyorlar. Afiyetler olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder