Bu cumartesi akşamı Taksim'e gidenler bilir, herkes baharın verdiği enerjiyle atmış kendini yollara ve İstiklal caddesi dolup taşmıştı insan seliyle. Biz de birkaç kafadar cumartesi saat sekiz civarı İstiklal Caddesi'nde acıkmış dolaşırken içimizden birisi dedi ki, meşhur içli köfteciye gidelim. Diğer arkadaşlar da bunun iyi bir fikir olduğunu üşününce daldık Sabırtaşı'na.
Sabırtaşı Galatasaray Lisesinden tünele doğru hemen sağda, Yapı Kredi Bankası'nın tam karşısında bir binanın beşinci katında. (İstiklal Caddesi No 112) Cadde üstünde camekanlı bir arabada satılan içli köfteler ve mantı dikkati çekiyor, yoksa burayı sokaktan farketmek çok zor. Binanın içine giriyor, daracık merdivenlerden beş kat çıkıyorsunuz restorana ulaşmak için. Üstelik te bu binaya girip te beşinci kata ulaşana kadar içli köfteye konsantre olmanız şart, çünkü her katta sizi kendine çekip yukarıya çıkmaktan vazgeçirecek mekanlar var. Bir dans kursu, bir amatör doğaçlama tiyatro falan.. Neyse en son kata gayret edip te çıkarsanız ulaşıyorsunuz Sabırtaşı'na.
Sabırtaşı'nın hikayesi Kahramanmaraş'tan göçüp gelmiş, İstanbul'da çaresizce para kazanmanın yollarını ararken içli köfte satmayı akıl etmiş Ali Bey'e dayanıyor. Yıllarca arabada, seyyar içli köfte satan Ali Bey sonunda burada bir lokanta açmış. Ben buranın meşhur olduğunu duyunca büyük bir merakla aldım menüyü elime ve incelemeye başladım. Ekşili çorba, horhor kebabı, sömelek köfte gibi çeşitli yöresel lezzetleri görünce de keyifle beklemeye başladım siparişleri.
Ben burada hep çok sevdiğim mekanları yazdım şu ana kadar, buranın da öyle olacağını düşündüm ilk izlenimlerimle. Ama malesef sonunda böyle hissetmedim, biraz da hayal kırıklığı yaşadım doğrusu. Biz meraklı bir grup olarak çeşit çeşit sipariş verdik masada ve denedik menüdeki birçok opsiyonu. İçli köfte güzeldi gerçekten, kendine has bir lezzeti vardı. Hem hafif hem de doyurucuydu. İçli köfte burada taneyle sipariş ediliyor ve tanesi 4 YTL. Buraya gelip te sadece içli köfte yemek bir opsiyon olabilir, diğer seçenekler bizi pek memnun etmedi. Horhor kebabı ısmarladık diğer bir çeşit olarak, gördüğümüz bizi oldukça şaşırttı. İnanmazsınız, Kahramanmaraş mutfağından gelen bu yemeğin içine soya sosu ve soya filizi koymuşlardı. Wokta pişmiş bir çin yemeğini andıran bu "kebabı (!)" yerken masada Kahramanmaraş'ta Çinli nüfüsun olup olmadığının geyiği bile döndü. Ekşili çorba denedik, vasat bir lezzetti. Mantı denedik, doğru dürüst kıyması bile yoktu. Sömelek köfte denedik, yağlı ve lezzetsizdi. İsterseniz daha fazla detay vermeden çok kısa bir özet yapalım: Sabırtaşı'na sadece içli köfte yemeye gidin, başka bir seçenekten fazla medet ummayın.
Sadece yemekler değil, yemeği keyfe dönüştüren diğer konularda da iyi not veremeyeceğim Sabıraşı'na. Servis yavaş, garsonlar yetersizdi. Mekan tam İstiklal Caddesi'ni üstünde ve beşinci katta olunca manzarası çok güzel. Eğer cam kenarında bir masada oturabilirseniz kuşbakışı İstiklal caddesini izleyebiliyorsunuz. Bunun keyfi için buraya gelir misiniz bilmem. Hesaplı, alkolsüz, fazla keyif yapmadan kalkacağınız bir yemek yemeyi düşünüyorsanız ve içli köfte ile doyarım diyorsanız buyrun gidin Sabırtaşı'na. Ben önermiyorum malesef. Ali Bey'e ayıp olmasın ama Kahramanmaraş'ta bundan daha iddialı bir mutfak vardır eminim. Umarım menünün üzerinde biraz daha çalışmayı düşünürler..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder